31 Ocak 2010 Pazar

"Ne demiş Konfüçyüs..."



KONFÜÇYÜS
Kurduğu felsefe ekolü ile bugün bile Çin toplumuna yön veren
Konfüçyüs, 2 bin 560 yaşında. Filozofun sözleri bugün de milyonların
yolunu aydınlatıyor.
M.Ö 551–479 yılları arasında yaşayan Konfüçyüs, yaşadığı dönemde
büyük bir karmaşanın hüküm sürdüğü ülkesinde topluma bir düzen
getirmek ve insanlara bireysel hayatlarında mutluluğa ulaştırmak
için bir öğreti geliştirdi. Ana teması insancıl düzen olan öğretisine göre iyi insan, ancak dünya bütünüyle uyum içinde yaşayan insandır. Bugün, Konfüçyüs’ün doğum günü olarak kabul ediliyor ve Çin’de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. İzleyicileri tarafından bugüne
taşınan ve milyonlarca insanın hayatında rehber olan Konfüçyüs’ün
sözlerinden bazıları :
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir.
Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir.
Aradığını bilmeyen bulduğunda anlayamaz.
Kendine yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma.
Dal rüzgârı affetmiştir ama kırılmıştır bir kere.
İnsanlar sahip olduklarını küçümser, sahip olamadıklarını
önemser.
Konuşmaya layık olanlarla konuşmazsanız, insan kaybedersiniz.
Konuşmaya layık olmayanlarla konuşursanız, söz kaybedersiniz.
Bilge olan kişi, insan kaybetmez, söz de kaybetmez.
Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız.
Karanlığa söveceğine, kalk bir mum yak.
Susmak, insanı ele vermeyen sadık bir arkadaştır.
Üstün insan, konuşmadan önce eyleme geçer ve sonra eylemine
göre konuşur.
Bilgi özgüveni, özgüven ise gücü yaratır.
Çizik bir elmas, çizik olmayan bir çakıl taşından daha iyidir
Bilgi insanı şüpheden, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korkudan kurtarır.
Alkışı en sessiz şekilde karşılayan, alkışı hak etmiş demektir.
Bir milleti tutsak etmek isterseniz, onun müziğini çürütün.
Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmaz ise; insan da acı
çekmeden olgunlaşmaz.
Faydalı insan odur ki boş durmayı sevmez, kişiliğini faydalı işlerle geliştirir.
Güçlü olan, sayıca kalabalık kitleler değil, eğitimli kitlelerdir.
İyi insanlar, olduğu gibi görünür, göründüğü gibi olur.
Fedakârlıklar, senden başkası bilmiyorsa değer taşır.
Kitleler cezalarla düzene sokulursa yozlaşmış olur, karizma ve
nezaketle yönetilirse bilinçli ve dürüst olur.
Bir şeyi bildiğin zaman, onu bildiğini göstermeye çalış. Bir şeyi bilmiyorsan, onu bilmediğini kabul et. İşte bu bilgidir.
Eğitimli insanın hedefi daima yüksek olur. Küçük işlerle küçük
insanlar uğraşır.
Kendisini eleştirebilen insanlar doğruyu ve güzeli bulma konusunda daha şanslıdırlar.
İrade öyle değerli bir özelliktir ki bir ordu komutansız kalsa da kişi iradesinden yoksun kalamaz. İradeli insan davranışları tutarlı insandır.
İyi yönetici olmanın sırrı dört yanlıştan kaçınmak, beş doğruyu uygulamaktan geçer. Dört yanlış şunlardır: 1-Nasihat etmeden infaz etmek (gaddarlık, 2-Öğretmeden başarıyı ölçmek(kabalık), 3-Yöne-timde gevşek olup sınırlar koymak(art niyet), 4-Özlük haklarının dağıtımında cimri davranmak (bürokrat olmak).
Beş doğru ise şunlardır: 1-Müsrif olmadan eli açık olmak, 2-Gocun-madan çalışmak, 3- Haris olmadan istek duymak, 4- Mağrur
olmadan rahat davranmak, 5- Ürkütücü olmadan saygın olmak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder